Serinin 2009 yılında çıkan 6. filmi Harry Potter ve Melez Prens yorumuyla karşınızdayım. Serinin bitmesine son iki film kaldı. Kafanız karışmasın normalde 7 kitaplık seri ama son kitabı iki bölüm halinde filme çekildi o yüzden son 2 film kaldı diyorum. Yani bu demek oluyor ki iki film daha burada Harry Potter göreceksiniz.
Ayyy şu filmleri izleyeceğim diye kitabımı bitiremediğimi itiraf etmek istiyorum. Ama olsun, arada da bu lazım bence. 😇
Filmin Adı : Harry Potter ve Melez Prens (Harry Potter and the Half-Blood Prince)Süresi : 2 saat 33 dakikaTürü : Fantastik - Macera - AileYaş Sınırı : +16Yapım tarihi : 2009Oyuncular : Daniel Radcliffe, Rubert Grint, Emma Watson, Michael Gambon, Tom Felton, Alan Rickman, Bonnie Wright, Helena Bonham Carter, Oliver Phelps, James Phelps, Evanna Lynch, Hero Fiennes Tiffin, Frank Dillane, Jim Broadbent...
Puanım : 9 / 10
Aslında bir yanım hemen şimdi 7. filmin ilk bölümüne başla diyor ama bütün gün çalışınca şuan oturup bir film daha izleyebileceğimi hiç sanmıyorum ama olsun yarın izlerim ya da önce elimdeki kitabı bitiririm bilemiyorum. Gözlerim çok yoruldu çünkü ama tabi bana yine de belli olmaz 😇
Filmin kısaca konusuna değinmek gerekirse; Voldemort'un geri döndüğünü artık herkes kabullenmiştir. Şimdi onu nasıl durduracaklarını bulmaları gerekmektedir çünkü ölümsüzlüğü bulmuş gibi bir türlü ölmemektedir. Harry Potter ve arkadaşları tekrardan okula döneceklerdir ama bu sefer Dumbledore'un bir planı vardır ve bir de uygulamaya geçtiği bazı atılımları. Bunları yavaş yavaş Harry ile paylaşınca ve Harry de bu planlara dahil olmaya başlayınca adım adım Voldemort'a yaklaşmaktadır. Ama o da boş durmaz kendi müritleri mi desem yoksa yandaşları mı desem bilemedim siz anladınız beni... onlar bir planın peşindedir ve bir şekilde Draco Malfoy da bu işe dahil olmuştur bununla da kalmaz aynı zamanda Profesör Snape'de bu işe dahil olur. Üstelik Dombledore, Snape'e güvenirken Snape başka planlar peşindedir. Bütün bunların yanında da kara büyüleri ve Voldemort ile yandaşları Hogwards'a yaklaşamasın diye büyüyle korunmaktadır. Ama asıl düşmen içeridedir çünkü Draco Malfoy, Voldemort'un yandaşlarını içeriye sokabilmek için bir yol bulmuştur. Şimdi Harry ve arkadaşları daha da büyük bir savaşa hazırlanmaları gerekiyor çünkü Dumbledore, Harry'nin yardımıyla Voldemort'un yaptığı kara büyüyü ve parçaları bulmuştur. Geriye savaşma kısmı kalmıştır.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu filmi o kadar az izlemişim ki sanırım bazı sahnelerini resmen unutmuştum. Ciddi anlamda ilk defa izlemiş gibi hissettim. İşin komik kısmı 7. filmleri de hatırlamıyorum... ya da beynim bana oyun oynuyor ve filmleri ilk kez izliyor hissi almam için unutmamı sağladı bilemiyorum.
Karakterlerin daha da büyümeleri, okulda haylazlık yapmaları, birbirleriyle iletişimlerindeki değişiklikler çok güzeldi. Mesela Harmonie ile Ron arasındaki ilişkinin arkadaşlıktan aşka dönüşmesi ve birbirlerini kıskanma halleri çok tatlıydı. Sadece o da değil... Harry'nin de Ginny ile olan ilişkisi. Evet, evet, evet... Ron'ın küçük kız kardeşi Ginny... birbirlerini kıskanmaları, birbirlerine önem vermeleri çok güzeldi. Aslında geride kalan 5 film boyunca hiç aşk görmezken gençlerin ilk aşklarını tatmaları çok tatlıydı. Eeee büyüdüler çocuklarım dedim. 😇
Bunun yanında Harry'nin artık daha da büyümesi, büyülerde ustalaşması, daha cesurca hareket etmesi çok güzeldi. Gerçi bu durum sadece Harry Potter'da değil diğerlerinde de vardı ve bu durumu çok sevdiğimi söylemeliyim.
Draco Malfoy'un yaptıkları, aslında içten içe nasıl da ikilemde kaldığı ama vazgeçemeyeceği bir yola girdiğini fark etmesinin duygularını çok güzel yansıtmıştı. Resmen tuvaletteki sahne, Dumbledore'un karşısındaki sahne çok iyiydi. Bu konuda Snape sanki oyuna da geldi gibi... Çünkü her ne kadar Draco Malfoy hep kötü görünse de içinde sanki hep takdir edilmek isteyen bir çocuk var gibiydi ve annesiyle Beatrice'de Draco'nun verilen görevi yerine getiremeyeceğini biliyorlardı ve bu konuda Snape oyuna geldi gibi hissettim. Ama Snape hep iyi olmanı diledim ben umarım beni bu konuda hayal kırıklığına uğratmazsın.
Hemen hemen herkes izledi zaten Dumbledore bu filmde ölüyor ama çok üzüldüm ben. 😢Ölmesini istemiyordum ben ama başka bir gözle de bakarsak ölmesi bence filmi türevlerinden daha farklı bir şekilde ilerlemesine sebep veriyor gibi.
Bu arada söylemezsem içimde kalır Tom Riddle rolündeki oyuncu çok çok iyiydi. Hem küçül çocuk hem de delikanlı 16 yaşındaki halindeki oyuncu tam oturmuştu rolüne. O bakışlar o mimikler süperdi!
Diğer filmlerine nazaran daha durağan gibiydi, çok fazla bir aksiyon yoktu daha doğrusu savaş sahnesi gibi bir sahne yoktu. Öyle müthiş olan tek sahnesi, Harry ile Dumbledore'un kara büyüyü bulmak için gittikleri yerdeki ateş gösterisiydi.
Çok uzatmayayım gelecek de hiç izlememiş biri yorumumu okursa spoiler yemesin. Ben çok severek izliyorum bu seriyi ki zaten peş peşe izlememden de belli... şimdi size fragmanı bırakıp kaçıyorum. 😇
