7 Mayıs 2018 Pazartesi

3 Sümeyye Akarçay - İsimsiz Dosya Neşe


~~~*~~~
"İlk görüşte aşka inanır mısın?"
"Aşk mı? Benim bunlara karnım tok. İlk görüşte aşka inanmam! Aşk zırvalıklarıyla uğraşmam. Amacın ne bilmiyorum ama bana karşı bu kadar rahat olmandan hoşlanmıyorum."
"Ne istiyorsun? Zaman mı?"
"Zaman, şans elde edenler içindir. Ben sana o anahtarı vermedim. O kapı tamamen kapalı."
~~~*~~~

Sümeyye Akarçay'ın daha öncesinde bir serisini okumuştum ve sevmiştim şimdi yeni kitabı Neşe - İsimsiz Dosya çıkınca okumalıyım diye düşündüm ve bir de konusu falan da ilgimi çekti. Sonuç olarak okudum ve açıkçası olaylar kitabın yarısından sonra alevlendi ve o zaman daha da ilgimi çekti.

Sümeyye Akarçay'ın akıcı, sıkmayan ve zaman zaman güldüren diyalogların olduğu kurguları kaleme alan bir yazar olduğunu düşünüyorum. Hatta bazen gerçek hayattan kesitlerde görmek mümkün kitaplarda ve bu da benim açıkçası hoşuma gidiyor. Eğer sizin de hoşunuza gidiyorsa bir deneyin derim.

~~~*~~~
Bir insan ancak sevdiği kişiyi koklayarak öperdi. Emir'in beni sevdiğine artık emindim. Benim sevgimin ise aşka doğru yol olması çiseleme gibiydi. Sağanağa dönüşmesi çok uzak görünmüyordu.
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; bir hacker olan Neşe bir gün farkında olmadan ulaşmaması gereken bir bilgiye ulaşır. Bilgi aynı zamanda bir videodur ve o video çok güçlü bir insanın yaptığı pis işlerin delilidir. Ayrıca bu videoyu izlememesi de gerekmektedir ama bir kere izler ve bu durum hayatının geri dönüşü olmaz bir şekilde değiştirip tepetakla eder. Bu süre zarfında Emir ile tanışan ve aşık olan Neşe'nin sadece hayatı değil kalbi ve ruhu da tehlike altına girer. Çünkü Emir kendini tanıttığı kişi değildir. Büyük bir oyunun içinde kendini bulan Neşe, belki de hayatında, küçüklüğünde yaşadığı bütün kötülüklerin, olumsuzlukların hayatıma dahil olmasına tanıklık eder. 

Güvendiği kişinin büyük bir yalancı olduğunu görür. Yaşadığı hayatın aslında bir oyun olduğunu fark eder. Ama bütün bunların yanında en yıkıcı olan ise aşkının büyük bir yalan olduğunu öğrenir. İşler iyice sarpa sararken sadece kendisinin değil baba dediği adamın, Nafiz Babanın... kardeş olarak sarıldığı Cen'in hayatları da tehlikedeyken neler yapacağı belli olmayan büyük ikilemde kalacağı bir hayata kapılarını açıyor.

~~~*~~~
"Bilmen gereken tek şey, seni üzmek istemediğim. Eğer bilerek veya bilmeyerek canını yakarsam bil ki bunu kalben istemiyorumdur."
"Beni üzersen de gönlümü almayı bilecek kadar sağlam bir zekaya sahipsin."
~~~*~~~

Açıkçası kitabın çok iyi başladığını söylemeliyim, tam da beklediğim gibiydi. Ama Emir'ün olaya dahil olduğu kısımlarda o beklediğim hackerlık olayların bittiğini düşünmüştüm. Bir yerde aşk hikayesine bağladı yazar. Emir ve Neşe aşkı... 

Emir ve Neşe'nin evlilik durumundan sonraki kısım ise... Neşe'nin evde yapacak bir şey bulamadığı kısımlarda... evliliklerinin ilk kısımlarda biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim çünkü çok durağan ve yavan gidiyordu. Yani kitap öyle devam etseydi muhtemelen yarım bile bırakabilirdim ama. Öyle gitmedi. Kitap bir anda yön değiştirdi ve başta izlememesi gereken videoyu izlemenin neden önemli olduğunu anladık. 

Emir'in sakladığı sır cidden affedilir bir şey değildi belki ama aşık bir kalp oldu ki affetti ama babaannesinin yaptıkları... ithafları... dahası Emir'in yaptıkları bence hiç affedilir değildi. Bir yerde Neşe iyi davrandı bile diyebilirim hatta neden o sıralarsa hackerlığını konuşturmadı diye düşünürken ufacık bir hareket yaparak beni hayal kırıklığından kurtardı Neşe :)

~~~*~~~
"Bir şey var sende. Beni bilerek üzeceksin, bilerek pişman edeceksin."
"Ne olursa olsun, svedimden şüphe etme. Her şey yalan olsa bile tel gerçek sevgimdir. Bunu aklından çıkarma."
~~~*~~~

Yıldız Hanım'ı zehirleyesim, Yasmin'i öldüresim geldi. Mihri'yi çok sevdim. Miraç'ın dengesiz tavırları zaman zaman şüphelendirse de sevip sevmeme konusunda kararsız kaldım. Ama Emir... kesinlikle okkalı bir öfkeyi ve burnundan fitil fitil getirilmeyi hak etti... tabi Neşe'nin aşık kaşbi sevdiceğine kıyamadı. 

Demek istediğim bir şey daha var. Emir ile Neşe babaannenin neler yapabileceklerine şahit olduktan sonra nasıl olurda hala ona bu kadar körü körüne inandılar anlamadım. Arkadai bir sorgulayın size delil bile koysa 2. kez hatta 3. kez düşünün...

Bazen karakterlerin süzme salak davranması beni azıcık çıldırttı. 

~~~*~~~
"Güvenimin, sevgimin bu kadar ihanete uğrayacağını bilseydim... Kalbimi asla sana kaptırmazdım."
~~~*~~~

Kitaba dair beklentimin karşılanmadığı bir nokta var... kitaba başlarken Neşe'nin bir hacker olduğunu ve ona uygun bir yoğunlukta kurgu olduğunu düşünmüştüm ama başlarda okuduk o hackerlığı ama sonrasında kalmadı. Tipik ürkek bir ceylan oldu ama tabi ara ara içindeki vahşi kediyi çıkardı ama o da bence ara araydı. 

Genel olarak değerlendirirsem güzel. Çok incelersem eksik yanları vardı ki dediğim gibi olaylar patlak verene kadar ve büyüj sırlar dökülene kadar olan kısımlarda zaman zaman sıkıldığımı da hissettim. Ama sonra iyi toparlandı olaylar bence. 
Kitabın son bölümü ise... tam bir vurgundu ve ikinci kitabı hevesle bekleme sebebi oldu diyebilirim.

Kitabın iç sayfa tasarımları çok güzeldi. Cidden beğendim çünkü bölümlere uygun bir tasarım vardı. Bu konuda Ebru Aydın'ı tebrik ediyorum müthiş bir iş çıkarmış. 

~~~*~~~
Biz iki kurbandık. Bir araya gelirken zorlanmış, ayrılmayı beceremeyecek kadar birbirimizi sevmiştik. Engellere rağmen birlikte kalmaya söz verirken başkalarının oyunuyla ayrılan masumlardık. Kim suçluydu? Biz hariç herkesti.
~~~*~~~

Biraz daha uzatırsam çok detaylı bir spoiler vereceğim o yüzden yorumumu bekliyorum. Kitap benim nazarımda 5 üzerinden 4 lüktü.

Kitabın adı    : İsimsiz Dosya - Neşe
Yazarı           :  Sümeyye Akarçay
Yayınevi        : İndigo Kitap
Sayfa sayısı    : 480

Kitabın tanıtım yazısı: 

Âşk 1 ile 0 arasındadır.

Ya sevginle 1 (var) olursun ya da 0 (yok) olmaya mahkumsun. Hayat, bize biçilen rolün oynadığı sekanstı.

‘Başlat’ tuşuyla yola koyulan yaşamımızın bir sonraki dakikasında kiminle tanışacağımızı bilmiyorduk. Bulutların arkasından çıkıp gözlerimizi kamaştıran bir yüzle karşılaştığımızda, kum saati gibi tepetaklak oluyorduk.

Keskin çizgilerimiz vardı ama ruhumuza dik, kalbimize paralel gelen her aşka usul usul ‘Merhaba’ diyorduk. Sevgi bizi kaplarken dibi görünmez belirsizliklerine rağmen aşka kuşanıyorduk. Benim hikâyemin kahramanı iki farklı kişilikti. Kurulu sistemime bir virüs gibi girdi, hedefine kilitlenerek yayıldı.

3 yorum :

  1. Yaa aşırı merak ettiğim kitaplardan. Şu okul bitsin direkt başlayacağım. Yorumla daha da merak ettim. 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazı bol bol okuyarak geçireceğim diyorsun 😀 bence bir at, çok çok yüksek beklentiyle okuma ama güzel bir kitap da 😉🙂

      Sil
    2. Aynen öyle yapacağım İnci abla. Okul açıldığından beri zaten doğru dürüst okuyamadım. Hedefim 80 okuya okuya 25 kitap okumuşum aşırı üzülüyorum 😢

      Sil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın