29 Nisan 2018 Pazar

0 Asude - Daima Aşk Kazanır


~~~*~~~
Beni reddeden ailemin acısını bile unutturan kızım, aynı zamanda benim ilacımdı. Kalbimin bütün yaralarını iyileştiren merhemimdi. Onun solukları benim nefesimdi. Onun adımları benim yürüyüşlerimdi. Onun gülümsemesi benim cennetimdi. 
~~~*~~~

Ve bir Asude kitabı daha bitti. Bu kızın kitaplarına bayılıyorum, aşkı o kadar güzel anlatıyor ki, hem eğleniyor hem öfkeleniyor hem de iliklerimize kadar aşkı hissediyoruz. Bence bekletmeden yazar kitaplarına el atın diyerek yorumuma giriyorum. 

Asude, bu kitabıyla bir kez daha okuru sıkmadan, akıcı ve olayları hiç bitmeyen bir kurgu yaratmış. Okurken sıkılmadığım gibi sayfaların su gibi akmasını ve sevmenin ne demek olduğunu bilmeyen bir adamın kalbine dokunmanın nasıl olduğunu gösterdi. Bir kez daha bana neden evde kalacağımı hatırlattı :D

~~~*~~~
Tatlılığıyla bütün dünyaya kendini sevindirebilecek olan kızımın, yalnızca babasının kalbine girememesi de gerçeğin bir parçasıydı. O kalbi giremezdi de zaten. İnsan, olmayan bir şeye nasıl erişebilirdi ki?
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Rüya, babasının iflasına sebep olan adamdan intikam almak için yerleştiği otel de, Tekin Soyönder ile tartışmaya ve kavgalara başlar. Ama farkına varmadan da adama çekildiğini de inkar edemez ve bir geceyi adamla geçirdikten sonra yaşadığı yere geri döner... ama tek başına değil. Geçirdiği gece, Tekin'den ona küçük bir armağan bırakmıştır. Küçük kızı Beste... ailesi bunu öğrenince Rüya tek başına kalır. Bütün hayatı sıkıntılarla ve geçim derdiyle geçerken aynı zamanda Beste'sini de yetiştirmek ve ona bakmak zorundadır. Artık gücünün yetemeyeceği bir noktaya geldiğinde de Tekin'e gider. Bir kızı olduğunu ilk defa öğrenen Tekin her ne kadar öfkelense, kızsa ve Rüya'ya inanmasa da ona yardımcı olmaya karar verdiğinde işler daha da karmaşıklaşır. Aslında tam da olaylar orada başlıyor. 

Beste... küçücük elleriyle, sevimli gülümsemesiyle ve minicik varlığıyla Tekin farkına varmadan kalbine girmeyi başarıp kocaman bir yer kaplarken Rüya'da usulca Tekin'in hayatında yer edinmeye başlar. Ancak... Tekin peşinde olduğu kişiler ve yaptığı işler pek de  her şey yolunda dedirtmez.

~~~*~~~
Tekin Soyönder anlaşılmaz, uzlaşılmaz, yola gelmez bir adamdı. Öyle olsun... Rüya onun yollarına girebilirdi. Onunla uzlaşabilir, anlaşabilir, onun istediği her şeyi yapabilirdi. Kızları için...
Ve artık kalbi için...
~~~*~~~

Zaten olay döngüsü de usul usul bu noktalardan sonra başlıyor.

Tekin gibi bir adamın aşkı tatması ve hayatına bir kadını alması... daha da önemlisi baba olmayı öğrenmesi çok güzeldi. Bence kitabın en etkileyici kısmı Rüya'nın bir anne olarak tek başına neler yaşadıkları değil de Tekin'in baba olmayı öğrenmesi ve Beste'nin onun kalbine dokunmaya başlamasıydı. Çünkü Tekin ne baba ne de anne sevdiğini tam anlamıyla tatmış, bir insan tarafından karşılıksız sevilmenin ne demek olduğunu bilmeyen ve bir insanı sevmeyi de bilmeyen bir adam. Böyle bir insanın baba olarak nasıl bocaladığını ve neler yapacağını bilememenin nasıl bir şey olduğunu okumak süperdi.

Rüya, zaten ilk andan beri taktirimi kazandı çünkü Beste için her şeyi göze aldı... bu da yetmedi sevdiği adam için her şeyi göze aldı... bu da yetmedi hiç olmayacak şeylerle karşılaştı, itham edildi ama her şeye rağmen ayakta kalıp güçlü kaldı. Evet yıkıldığı zamanlar oldu ama kızı için ayakta kalmayı başaran bir kadın... taktir edilecek, eli öpülecek daha da önemlisi önünde saygıyla eğilecek kadındır. Anne olmak bunu gerektirirdi sanırım. 

~~~*~~~
"Gitmene izin vermiyorum! Bunu o aptal beynine kazı! Beste de , sen de ben izin verdiğim sürece buradasınız!"
"Ben ailemi sildim, Tekin Soyönder! Sen kim oluyorsun da hayatımıza karışıyorsun?"
"Kızının babası oluyorum, seni aptal."
~~~*~~~

Asude'nin kitaplarında en sevdiğim şey, ana karakterlerin yakın çevresinde de bir aşk ilişkisi oluşturuyor olması. Ana karakterlerin aşkını okuyoruz ama onun haricinde onlarla ilişkili olan kişilerin de aşkını okuyor olmamız süperdi. Bunu çok seviyorum açıkçası. Bu kitapta da Rüya'nın kuzeni Aylin ile Tekin sağ kolu, en yakın adamı Serdar'ın aşkını okuduk. Bence onlar daha tatlıydı =) Gerçi ben Papucumun Ajanı Serisinde Yasemin'le Mert'i Deniz ve Tuna çiftinden daha çok sevmiştim sanırım yan karakterlere karşı bir zaafım var. 

Ah bu arada hazır Papucumun Ajanı demişken... söylemem gerek bu kitapta Deniz ve Tuna'yı hatta Yasemin ve Mert'i göreceğimi hiç düşünmemiştim. Hele ki Deniz ve Tuna'nın küçük kurumsal kasıntı oğlu Umut'u hiç düşünmemiştim. Hazır Umut demişken... ;) Tekin'in kızı için duyduğu babasal endişe süperdi. Umut ve Beste'nin oyun oynamasını kıskandı resmen. 

~~~*~~~
"Benim olduğum dünyada duygular sadece zarar verir. Birini sevmek zayıflıktır. Sevgi ihanete kapı açar. Duygular insanın en büyük açığıdır. Sevilen herkes o açığı kullanır... İzin verdikçe sevgiyi yavaşça oyar. Üstelik duygular rüzgar gibidir... Ne kadar çok eserse, o kadar toprak götürür senden. Sonunda kendi ıssızlığınla, yalnızlığınla kalırsın."
"Hayır," diye mırıldandı Rüya. "Belki haklısın ama bir yerde yanılıyorsun. Duygular geceden sonraki güneş gibidir. Karanlığın üzerine doğunca renkleri açığa çıkarır. kapkaranlık bir geceden her şey siyahtır.... ama güneş doğunca kırmızı baş gösterir, yeşil boy verir, mavi gökyüzünü kuşatır, sarı canlandırır... Duygular da karanlık bir kalbe ışık verir. Karanlığı anlamlı hale getirir." Gülümseyen genç kadın Tekin'in gözlerine kıpırtısız baktı. "Söylesene... Geceyi katlanır kılan şey, karanlıktan sonra ışığın geleceğini bilmek değil midir?"
~~~*~~~

Eeee Tekin efendi, kız babası olmak kolay değil ;) 

Kitabın sonlarına doğru olan olay döngüsü cidden nefes kesen cinstendi. Gerçi o kısımda Tekin'in sözleri ve yaptıklarını asla affetmezdim ben. Bir anneyi bebeğiyle tehdit etmek kadar canice bir şey olamaz... Sanırım Tekin'de Rüya'nın affetmeme olasılığını düşündü ve Serdar'la iş birliği yaptı. 

Hazır Serdar demişken... Aylin'i adam ettim aferin sana ama kızı fena yarı yolda bıraktın be adamım... Sevdim seni ama o yaptığın cidden öküzlüktü demekten kendimi alamayacağım ama sonrasında güzel bağladı olayı :) 

Ayyy çok fena spoiler veresim  var ama vermeyip yorumumu bitireceğim. Ama mutlaka okuyun  ben çok beğendim eminim siz de beğenirsiniz :) 

~~~*~~~
"Ne zamandan beri aklıma girmeye çalışıyorsun?"
"Anlamıyorum!" dedim çaresizce.
"Aklıma girme!"
"Bundan haberim yok!"
"Asıl sorun da haberinin olmaması. Haberin bile olmadan aklıma giriyorsun ve ben bundan hiç hoşlanmıyorum!"
"Ne yapabilirim?"
"Aklıma girme!"
"Nasıl?"
"Kahrolası bacaklarını benden uzak tut! Dokunmak istediğim saçlarını da! Belki de saçlarını kesmelisin. Evet evet, kesmelisin! Üzerindeki tişörtlerden kurtul ve mümkünse çuvala gir! Sonra gözlerini bana öyle dikme! Ve sakın bir daha şarkı söyleyeyim deme!"
"Şarkı mı söylüyorum ben?"
"Hem de her konuştuğunda!"
~~~*~~~

Kitabın adı    : Daima Aşk Kazanır
Yazarı           :  Asude
Yayınevi        : Ephesus Yayınları
Sayfa sayısı    : 544

Kitabın tanıtım yazısı: 

Her kaçış bir esarettir aşkta… Ve her esaret bir galibiyettir aslında…

Tekin Soyönder, kuralları yalnızca kendisinin koyduğu tehlike dolu yaşamında güçlü ve yenilmez bir iş adamıydı. Bütün dünyayı korkuttuğu halde Rüya'yı durmaksızın kendine çekiyordu. Bu baş belası kızdan kurtulmaya, çatık kaşları ve yakıcı öfkesiyle onu kendinden uzak tutmaya çalıştı ancak hayat onlar için çoktan bir rol belirlemişti...

Rüya, sınırları babasının çizdiği bunaltıcı hayatında ilk kez bir maceraya atılmak istedi. Bu macera ailesini iflasa sürükleyen adamdan intikam almayı amaçlıyordu. Henüz işin başındayken tatsız bir tanışma yaşadığı Tekin Soyönder'e toslayınca, kaçıp gitmek yerine onunla inatlaşmayı seçti. 

Sarpa saran acemi bir plan, hem Rüya'nın hem de Tekin'in hayatını karıştıracak, yeniden bir araya gelmeleri kaçınılmaz olacaktı. Çünkü macera yanlış başlamış olsa da, bu iki zıt insanı birbirine bağlayan bir doğruyla son bulacaktı.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın