16 Ekim 2012 Salı

1 Julie Garwood - Düğün



Garwood'un Gelin kitabının ardından okuyucuyla buluşturduğu, devam kitabı. Aslında Connor MacAlister, Gelin kitabında yok ama Alec Kincaid'in kardeşi olarak karşımıza çıkıyor bu kitapta. Bunun nasıl olduğunu tabii ki söylemeyeceğim ama mantıklı bir açıklaması var, merak etmeyin :)

Bana göre Düğün, Gelin kitabından daha güzeldi ki o kitabı da fazlasıyla severim. Yine de Conner ve Brenna arasında gelişen olaylar, ilişkilerinin ilerleme tarzı, Brenna'nın tavırları, özellikle sürekli devam eden yeniden başlama hevesi gibi pek çok nedenden seviyorum kitabı. Brenna'nın harika bir karakter olduğunu düşünüyorum. Uysal, anlayışlı ama yeri geldiğinde sesini çıkartmasını da bilen birisi.

Ayrıca başına gelen olaylardan sonra takındığı tavır, Connor'a duyduğu bağlılık gerçekten kitabı güzel yapan etkenlerin başında geliyor. Erkek karakterden çok, kadın karakteri sevdiğim nadir romanlardan birisidir Düğün. Öyle ki bazı yerlerde kitabın içine girip Brenna'ya ben destek olmak istedim. :D

Kitabın başlarındaki Brenna'nın küçüklük hallerin de pek bir sevimli zaten. Bu kitabı okuyup Brenna ile tanışmanızı gerçekten isterdim. Her şekilde özverili, tatlı ve sevimli bir karakter. Ah, kitabı defalarca okumuş olmama rağmen şu an yeniden okuma isteği ile doldum.

Gelin kitabında olay akışına ufak bir eleştirim olmuştu, burada tam tersi tüm akışı çok seviyorum. Ama özellikle beğendiğim kısımlar Brenna'nın kitabın kilit noktalarından olan bazı olayları yaşadıktan ve Conner'ı yeniden gördükten sonra takındığı tavır. Güvensiz hissettiği anlarda farkında olmadan Conner'a sokulup yeniden güvende hissetmesi gibi hoşuma giden çok fazla ufak detay var kitapta...

Sözün özü ben Düğün'ü seviyorum, Brenna'yı daha da çok seviyorum. Okumadıysanız tez zamanda kitabı okuyun derim. Ayrıca Alec ve Jamie'nin minik, yaramaz kızları da gerçekten kitaptaki çok hoş detaylardan birisi. Hele ki Gelin'i okuduysanız, Düğün'ü asla kaçırmayın :)
Çocukken babası tuzağa düşürülerek öldürülen İskoç soylusu Connor MacAlister, içindeki intikam duygusunu hiç kaybetmemiş, babasının katilini bulmak hayatının amacı haline gelmiştir. Connor, babasının öldürülmesinde parmağı olduğunu düşündüğü, zalim McNare'e zarar vermek için, onunla evlenmek üzere yola çıkan İngiliz Baron Haynesworth'un kızı Brenna'yı kaçırır. Brenna sıradan bir İngiliz soylusu değildir. Kişilikli, adalet duygusu güçlü, kendine özgü bir kızdır. İngilizler'in vahşi kabul ettikleri dev gibi bir İskoçyalı olan Connor'la ciddi bir mücadeleye girişir ama sonunda boyun eğmek zorunda kalır. 
Kitaplarının pek çoğu New York Times Bestseller listelerine giren Julie Garwood'un bu kitabını da soluk soluğa okuyacaksınız...

1 yorum :

  1. Brenda'nın her hali sevimliydi ve Conor'un sertliği karşısındaki tavırları da ama özellikle ahırda bağırması ve sitem etmesi - hani hakaret dizisi sıralamıştı- o kısım çok güzeldi. :) Sonunda da Connor'un verdiği tepki... Benim sevdiğim bir kitabıydı. Gerçi hangisini sevmedik ki :)

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın